- tekrar
isim Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması"Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur." - A. Haşim
- tekrar etmek
yeni baştan söylemek veya yapmak"Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur." - A. Haşim
- tekrarlamak
-i Bir işi bir kez daha yapmak, yinelemek, tekrar etmek"Kar, çam ormanlarını kapladıkça tekrarlayıp durduğu mısraları, bir başkasıyla paylaşmak istemişti." - A. İlhan
- yineleme
isim Tekrarlama"Seçim öncesi sloganlarını bugün yinelemeye kalkacak olanları halk tükürük sağanağında boğabilir." - H. Taner
- tekerrür
isim Tekrarlanma"Tarihin bir tekerrürden ibaret olduğunu, şimdi bir kere daha öğreniyoruz." - E. M. Karakurt
- tekrarlama
isim Tekrarlamak işi
- nakarat
isim, müzik Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça, kavuştak"Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi." - A. Ş. Hisar
- yinelemek
-i Tekrarlamak"Loş alanda gidiyor, geliyor, yineliyordu rolünün bütün sözlerini." - N. Cumalı
- mükerreren
zarf Tekrarlanarak, tekrar edilmiş olarak
- tekrar söylemek
- bir daha söylemek
- ezberden söylemek
- tekrar yapmak
- tekrarlamak, kaytalamak, yinelemek, yeniden yayınlanan bağdarlama, nakarat, nakarat işareti