- Tat
isim Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
- hoşuna gitmek
beğenmek"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- beğenmek
-i İyi veya güzel bulmak"Biz çocuklar evimizi çok beğendik." - A. Kutlu
- istek
isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan
- meyil
isim Eğiklik, eğim, akıntı"Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır." - H. E. Adıvar
- iştah
isim Yemek yeme isteği
- zevk
isim Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz"İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık" - Y. K. Beyatlı
- koku
isim Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu"Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün." - E. Şafak
- tatmin etmek
karşısındakinin cinsel isteklerini gidermek
- hoşlanmak
-den Hoşuna gitmek, hoş bulmak, hazzetmek, sevmek"Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı?" - A. M. Dranas
- merak
isim Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek"Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim" - E. B. Koryürek
- haz
isim Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk"Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti." - A. H. Çelebi
- sos
isim Bazı yemeklerin üzerine dökülen, domates, baharat vb. şeylerle yapılan karışım
- lezzet
isim Ağız yoluyla alınan tat"Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi?" - Y. K. Karaosmanoğlu
- çeşni
isim Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık"Çeşni olsun diye..."
- salça
isim Yemeklere lezzet ve renk katmak için konulan domates veya biber ezmesi"Biber salçası. domates salçası."
- zevk vermek
- zevk almak
- lezzet vermek
- güzel tat
- lezzeti olmak
- lezzetinden hoşlanmak
- tadını iyi bulmak
- istek, zevk, haz, iştah, çeşni, tat, lezzet, hoşlanmak, hoşuna gitmek, zevk almak, hoşnut olmak
- salça veya hardal gibi lezzet veren şey
- zevk vermek.