- sürgüne göndermek
ceza olarak bir yere sürmek"Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz, yıkması için bu hasrete utandırıcı bir gönül yarası karışmalıdır." - R. H. Karay
- sürmek
-i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek
- tayin etmek
kararlaştırmak"Yola devam edilmesini tayin için sordu." - R. H. Karay
- göndermek
-i, -e Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek"Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu." - H. E. Adıvar
- düşürmek
-e Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak"Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü?" - O. C. Kaygılı
- havale
isim Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme"Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- havale etmek
bir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, ısmarlamak, devretmek"Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- muayyen sınıfa indirme
- göndermek, havale etmek, aşağı bir durum ya da mevkiye indirmek
- havale etmek. relega'tion sürgün
- havale.
- muayyen bir sınıfa veya sıraya indirmek