- yönetim
isim Yönetme işi, çekip çevirme, idare"İki arkadaşımın yardakçılığıyla yönetim binasını taşladım, pencerelerin yedi sekizini kırdım." - R. Erduran
- hükûmet
isim Bakanlar Kurulu"Hükûmet değişti."
- hüküm sürmek
işbaşında olmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
- hâkim olmak
buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." - A. Gündüz
- asır
isim Yüzyıl"Bu cümlelerin manaları yarım, bir asır sonra anlaşılacaktır." - A. H. Müftüoğlu
- devir
isim Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası"Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı." - B. Felek
- aldırmak
nsz Alma işini yaptırmak"Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." - N. Cumalı
- otorite
isim Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet"Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir." - F. R. Atay
- egemenlik
isim Egemen olma durumu
- saltanat
isim Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması"Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır." - H. A. Yücel
- saltanat sürmek
hükümdarlık etmek"Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır." - H. A. Yücel
- egemen olmak
- hükümdarlık etmek
- hükümdarlık, saltanat, saltanat sürmek, oluşmak, olmak, vuku bulmak
- hükümet müddeti