- eğlence
isim Eğlenme işi, sefahat"Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü." - S. Ali
- canlandırmak
-i Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak
- ziyafet
isim Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy (II)"Padişahın bu ziyafetlere bazen cesim saltanat kayıkları ile de geldiği olurdu." - A. H. Çelebi
- ağırlamak
-i Konuğa saygı göstererek onun her türlü rahatını, gereksinimini sağlamak, ikram etmek, izaz etmek"Beni karşıladılar ve ağırladılar." - A. Kabaklı
- dinlendirmek
-i Dinlenmesini sağlamak"Arada bir yorgun başımı dinlendirmek üzere Suadiye taraflarında tek başıma gezmeye çıkıyorum." - N. F. Kısakürek
- eğlendirmek
-i Eğlenmesini sağlamak, eğlenmesine yol açmak"Ne şımarıklıklar, ne hoppalıklar yapacak, beni nasıl kızdıracak ve eğlendirecekti." - R. H. Karay
- ziyafet çekmek
- eğlence.
- ağarlamak
- zevk-ü sefa içinde yaşamak
- hoş vakit geçirtmek
- muhteşem ziyafet çekmek
- mükellef ziyafet
- mükellef ziyafetle ağırlamak
- ziyafette bulunmak
- nefis yemek. regalement ziyafet