- tanzim etmek
sıralamak
- tertip etmek
düzenlemek, hazırlamak
- çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." - Y. Z. Ortaç
- tahvil etmek
dönüştürmek
- kırmak
-i Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak"Taşları kırmak. Bardağı kırmak."
- indirmek
-i Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak"Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." - Y. Kemal
- azaltmak
-i Az denecek bir miktara indirmek"İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." - B. R. Eyuboğlu
- kısmak
-i Sesi azaltmak, alçaltmak"Radyoyu biraz kısar mısın?"
- zorlamak
-i Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek"Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk." - F. R. Atay
- düşürmek
-e Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak"Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü?" - O. C. Kaygılı
- zayıflamak
nsz Zayıf duruma gelmek"Biraz zayıflamış, kolalı beyaz yakalığı bollaşmıştı." - C. Uçuk
- alçaltmak
-i Alçak duruma getirmek"Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır." - Y. K. Karaosmanoğlu
- zayıflatmak
-i Zayıf olmasına yol açmak"Zayıflamaktan değil, onu zayıflatmaktan çekinmiyordum." - F. R. Atay
- küçültmek
-i Büyükken daha küçük duruma getirmek"Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü." - N. Cumalı
- getirmek
-e Gelmesini sağlamak"Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar." - R. N. Güntekin
- bölmek
-i Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek"Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
- kilo vermek
vücudun ağırlığı azalmak, zayıflamak"İki kilo şeker."
- dönüştürmek
-i, -e Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek"Zor da olsa elbiseni iplik hâline getirmek ve ipliği de yüne dönüştürmek mümkün." - İ. O. Anar
- fethetmek
-i Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak"Mekânı fethetmek bir marifettir fakat mekânla beraber zamanı da fethetmek yüz misli değerindedir." - Y. K. Beyatlı
- azaltmak, indirmek, düşürmek, kilo vermek, zayıflamak,
- azaltılır
- bir hale sokmak
- redüklemek
- şiddetini azaltmak