- giriş
isim Girme işi"Hattın hizmete girişinden az sonra savaş başladı." - A. Kutlu
- alma
isim Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
- kazanç
isim, ticaret Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü"Sırtında hep aynı kahverengi elbise bulunduğuna göre fazla bir kazanç da sağlamıyordu." - C. Külebi
- fiş
isim Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç
- gelir
isim Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat"Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı." - M. Yesari
- fatura
isim, ticaret Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası"Camın arkasında oturmuş, ha babam fatura damgalayıp para üstü veriyor." - E. Şafak
- senet
isim, ticaret Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
- belgit
isim, ticaret Senet
- hasılat
isim Ürün
- reçete
isim Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt"Faydasını gördüğümüz ve faydasını görürsek tekrar etmemizi doktor tavsiye ettiği için reçeteyi yine aldım ele." - N. Hikmet
- alındı
isim Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, makbuz
- makbuz
isim Alındı
- Turizm ve Otelcilik, Makbuz.
- yemek tarifi
- teslim alma
- makbuz vermek
- alındı, makbuz, fiş, fatura, alma, alınma, ç.gelir, hasılat, reçete
- reçete alındı
- ödendiğine dair imza koymak.