- kaynana zırıltısı
isim Bir sap etrafında çevrilen, çevrildikçe takırtılı bir ses çıkaran çocuk oyuncağı
- boş laf
isim Gereksiz, yararsız bir biçimde konuşma
- zırıltı
isim Zırıldama sırasında çıkan sesin adı
- takırdatmak
-i Takırdamasına yol açmak, takırdamasına sebep olmak
- çıngırak
isim Küçük çan"Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor." - A. Ağaoğlu
- tıkırdamak
nsz "Tıkır tıkır" ses çıkarmak, tıkırtı yapmak"Kapının yavaşça tıkırdadığını işitiyorlar." - E. M. Karakurt
- sinirlendirmek
-i Sinirlenmesine sebep olmak"Aklıma gelince sinirlendiriyor, hasta ediyor." - N. Ataç
- saçmalamak
nsz Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak"Konuşması büsbütün dağıldı, tutarsızlaştı. Artık saçmalıyor." - A. İlhan
- takırdamak
nsz "Takırtı" sesi çıkarmak"Yıldız'ın beyaz dişleri belli belirsiz takırdıyordu." - A. Gündüz
- takırtı
isim Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses"Yüksek ökçelerin takırtısından evin en üst katının da kımıldadığını duyardık." - Ö. Seyfettin
- gevezelik
isim Geveze olma durumu, zevzeklik, lafazanlık"Gevezeliklerine tam zamanında son vermişler." - N. Hikmet
- gıcık etmek
sinirlendirmek, öfkelendirmek, kızdırmak"Bronşit filan desem öksürük değil gıcık bile yok." - S. M. Alus
- sinir etmek
- akımı karıştırmak
- bebek çıngırağı, kaynana zırıltısı, cırcır, şıngırdamak, tıngırdamak, tangırdamak, şıngırdatmak, tıngırdatmak, tangırdatmak, gıcık etmek, sinir etmek
- çocuk çıngırağı
- çok konuşmak
- çıngıraklı yılanın çıngırağı