- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- yıkık
sıfat Yıkılmış olan, harap, viran"Yıkık evlerin boş kalmış pencerelerinden arkadaki yıldızlar görülüyordu." - H. S. Tanrıöver
- viran
sıfat Yıkık, harap"İleriye baktı, harabe. Şu tarafa baktı, viran bir kemer." - A. Gündüz
- köhne
sıfat Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış"Annemin çocukluğundan beri yanından ayırmadığı köhne ciltli, küçük bir Mushaf'ı vardı." - Y. K. Beyatlı
- harap
sıfat Bayındırlığı kalmamış, yıkılacak duruma gelmiş, yıkkın, viran"Mezarlığın ortasında altı adet mermer sütunlu harap bir kümbet göze çarpar." - S. M. Alus
- pek viran
- köhne, harap, viran
- yıkık.