- neşelendirmek
-i Neşeli duruma getirmek, şenlendirmek, keyiflendirmek
- canlandırmak
-i Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak
- uyandırmak
-i Uyanmasına yol açmak"Sanki yüzyıllık bir uykudan uyanan bekçi, yerinden doğrulup çevresine bakınca kendisini uyandıran kişiyi göremedi." - İ. O. Anar
- hızlandırmak
-i Hız verilmek, hızı artırılmak"Haberleşme olanaklarının çoğalması, basının gelişmesi, bu bilinçlenmeyi hızlandırır." - O. Rifat
- diriltmek
-i Dirilmesini sağlamak"Bu hülyayı sokakta, evde, gece gündüz dirilttiler." - P. Safa
- canlanmak
nsz Gücü artmak, diri duruma gelmek"Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı." - P. Safa
- çabuklaştırmak
-i Bir işin yapılmasını hızlandırmak, aceleleştirmek, tesri etmek"Şimdi hükmü yerine getirmeyi çabuklaştıralım." - K. Tahir
- dirilmek
nsz Güçlenip canlanmak"Bir bardak suyu içince dirildi."
- tembih etmek
bir şeyin belli biçimde ve yolla yapılmasını istemek, söylemek, uyarmak"Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." - S. Birsel
- hızlanmak
nsz Hız almak, hızı artmak"Hızlandıkça sırığın gıcırtısı artıyordu." - A. Ağaoğlu
- şevke getirmek
canlandırmak, isteğini artırmak"Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince / Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül" - Y. K. Beyatlı
- heveslendirmek
-i İsteklendirmek"Öğrendiklerimin bir teki bile beni yayınevimden uzaklaşmaya heveslendirmedi." - A. Ağaoğlu
- zindeleşmek
nsz Zinde duruma gelmek
- hızlanmak.
- rahimde hayat belirtisi göstermek
- çabuklaşmak, hızlanmak, çabuklaştırmak, hızlandırmak