- temizlemek
-i Arıtmak"Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." - H. Taner
- ayıklamak
-i Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek"Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." - A. Gündüz
- tasfiye etmek
arıtmak, temizlemek"Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" - T. Buğra
- arıtmak
-i Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak
- paklamak
-i Arıtmak
- sadeleşmek
nsz Yalın bir durum almak, yalınlaşmak
- saflaştırmak
-i Saf (II) duruma getirmek
- birini temize çıkarmak
- temiz kılmak
- sadeleşmek.
- temizlemek, arındırmak, arıtmak