- temizleme
isim Temizlemek işi"Çocuklara yılda bir kez barınakları temizleme sırası gelirdi." - A. Kutlu
- temizlik
isim Temiz olma durumu, arılık (I), saffet, nezafet"Kırk beş sene geçti, servi sandığının temizlik kokusu hâlâ burnumdadır." - R. H. Karay
- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- tahliye
isim Boşaltma"Evin tahliyesi iki gün sürdü."
- temizlemek
-i Arıtmak"Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." - H. Taner
- ayıklamak
-i Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek"Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." - A. Gündüz
- düzenlemek
-i Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek"Odasını düzenledi."
- temizlenmek
nsz Temiz duruma gelmek, arınmak, paklanmak"Bu sebepten, sanki daha önce hiç temizlenmemişçesine temizlerler evlerini." - E. Şafak
- kurtulmak
nsz Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak"Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler." - A. Gündüz
- tasfiye etmek
arıtmak, temizlemek"Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" - T. Buğra
- arıtmak
-i Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak
- tasfiye
isim Arıtma, ayıklama, temizleme"Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" - T. Buğra
- tehcir
isim Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme
- tenkil
isim Uzaklaştırma
- müshil
isim Bağırsakları çalıştırıp temizleyen, dışkının kolaylıkla dışarı atılmasını sağlayan ilaç
- paklamak
-i Arıtmak
- amel vermek
- siyasal nedenlerle yer degistirtme
- birini temize çıkarmak
- ishal vermek
- müshil ilâç