- oran
isim Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo"Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi." - M. And
- nispet
isim Oran"Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor." - R. H. Karay
- orantı
isim Bir şeyi oluşturan parçaların kendi aralarında ve parçalarla bütün arasında bulunan uygunluk, oran, tenasüp
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- uygunluk
isim Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet
- kısım
isim Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim"Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." - N. Araz
- miktar
isim Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik
- hisse
isim Pay"Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum." - O. Kemal
- pay
isim Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
- ebat
isim Boyut
- simetri
isim, matematik Bakışım
- boyutlar
- oran- tı
- orantı kuralı
- orantı kurmak
- (mat.) iki çift nicelik arasındaki nispet eşitliği
- birbirine uyumlu kılmak. proportion of births to population nüfusa göre doğum nispeti. a large proportion of the profits karın önemli miktarı. in proportion to nispetle
- nazaran. all out of proportion tamamen nispetsiz.
- nispet: (çoğ.) bir cismin genişlik
- oran, orantı, pay, bölüm, kısım, ç.boyutlar
- orantı nispet
- uzunluk ve derinliği