- deneme
isim Denemek işi, sınama"Bu denemeleri yaptığıma hiç pişman değilim. Bugüne kadar yararlıklarını görüyorum." - N. Hikmet
- ayar
isim Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu"Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi."
- kuvvetli
sıfat Gücü çok olan, zorlu, şiddetli"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." - H. E. Adıvar
- imtihan
isim Sınav
- dayanıklı
sıfat Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil
- emin
sıfat Güvenli"Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba?" - A. Kulin
- alâmet
Kur’an-ı Kerim, 1. Belirti, işaret, iz, nişan.
2.Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
- hüccet
isim, mantık Belgit
- dirençli
sıfat Direnci olan"Bilinçli ve dirençli dediğimiz insan, somut bir durumu, bu soyut olanla yüklenmeye ve taşımaya çalışıyor." - A. Ağaoğlu
- delil
isim İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare"Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu." - P. Safa
- kanıtlama
isim Kanıtlamak işi, ispatlama"Dil saygısızlığını düzgün bir dille kanıtlamaya çalışanlara da rastlayabiliriz, ona ne kuşku." - N. Uygur
- tecrübe
isim Deneyim"Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır." - C. Meriç
- test
isim Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
- sağlama
isim Sağlamak işi"Olmadık şaklabanlıklar yaparak onun çığlık çığlık gülmesini sağlamaya çalışmıştım." - R. Mağden
- tanıt
isim Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet
- kanıt
isim Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman"Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi." - Ç. Altan
- ispat
isim Tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, kanıtlama, tanıtlama, tanıt"Benimkinin amcama ait olduğunu ispat için şahitlerim ve vesikalarım vardır." - R. N. Güntekin
- beyyine
isim Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
- prova
isim Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme"Saatlerce tatlı tatlı konuştuk, onlar gittikten sonra da türküler çınladı provada." - A. Erhat
- düzelti
isim Düzeltme işi, tashih
- geçirmez
- kanıt, delil, kanıtlama, tanıtlanım, ispat, deneme, sınama, içkinin alkol derecesinin ölçüsü, prova,
- alkol derecesi
- delil deneme prova
- miyar olarak kullanılan