- olağanüstü
sıfat Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade"Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." - H. E. Adıvar
- iri
sıfat Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı"Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi." - E. Işınsu
- mükemmel
sıfat Kusursuz"Sesinizin tonalitesi mükemmel." - N. Hikmet
- müthiş
sıfat Korkuya düşüren, korkunç, dehşetli"Aradan yıllar geçti. Hâlâ o müthiş uğultu ve çatırdamayı içimden silemedim." - N. F. Kısakürek
- harika
sıfat Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran"Türk tarihi harikalarla doludur."
- kocaman
sıfat Çok iri, büyük, koca"O gece mahalleye kocaman kamyonlar geldi." - L. Tekin
- muazzam
sıfat Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman"Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." - H. E. Adıvar
- devasa
sıfat Dev gibi, çok büyük"Bu devasa kürenin ortasında bir musluk, sağında ve solunda ise iki supap vardı." - İ. O. Anar
- irilik
isim İri olma durumu
- harikuladelik
isim Olağanüstülük
- çok büyük
- akıl durdurucu
- akıllara durgunluk veren
- hayret verici
- şaşırtıcı
- şaşılacak
- harikuladelik.
- müthiş surette. prodigiousness büyüklük
- müthiş. prodigiously çok büyük olarak
- şaşılacak, olağanüstü, harika, mükemmel, muazzam, müthiş