- yaratmak
-i, din b. (***) Allah, olmayan bir şeyi var etmek"Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı." - Ö. Seyfettin
- üretmek
nsz Aynı türden canlıları çoğaltmak"Minnacık bir kir, olduğu yerde durmuyor, dakikada üçe beşe katlanarak çoğalan mikroplar üretiyordu." - E. Şafak
- hasıl etmek
ortaya çıkarmak
- doğurma
isim Doğurmak işi
- üremek
nsz Canlı, doğup çoğalmak"Altı yedi ay içinde küçük sürü üredi." - Ö. Seyfettin
- döllemek
-i, biyoloji Erkek gamet bir yumurtacıktaki dişi gametle kaynaşmayı sağlayarak yumurtacığı tam bir hücre durumuna getirmek, ilkah etmek
- dogurmak
- meydana getirme
- doğurgan. procrea'tion dölleme
- meydana getirme.
- verimli. procreative dölleyici
- yaratmak procreant meydana getiren
- üretmek, öndürmek