- Er
isim Erkek"Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır." - T. Buğra
- özel
sıfat Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal"Aşçının özel yemeği."
- gizli
sıfat Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı"Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir." - N. F. Kısakürek
- sessiz
sıfat Sesi olmayan, ses çıkarmayan"Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle" - H. F. Ozansoy
- yalnız
sıfat Yanında başkaları bulunmayan"Sokaktaki yalnız çocuk."
- asker
isim Orduda görev yapan erden generale kadar herkes"Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü." - İ. A. Gövsa
- kişisel
sıfat Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsi, zatî"Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor." - N. Uygur
- özellik
isim Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite"Tek özelliği, yüzünün dayanılmaz çirkinliğiydi." - İ. O. Anar
- hususi
sıfat Özel"Kadıköy vapurunun hususi kamarasında, boyları birer metreyi aşmayan bir müvezzi kalabalığı kaynaşıyor." - N. F. Kısakürek
- sakin
sıfat Hareket etmeyen, kımıldamayan
- mahrem
sıfat Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)
- şahsi
sıfat Kişisel"Hareketin içinde şahsi kinler ve rekabetler vardı." - F. R. Atay
- nefer
isim, askerlik Er"En kuvvetli, en dikkate değer nefer daima kapının önünde oturuyor." - H. E. Adıvar
- gözlerden uzak
- gözden uzak
- gayri resmi
- kişisel gizli
- özel, gözlerden uzak, yalnız, sakin, tenha, er, asker, ç, takım taklavat, cinsel kılganlar