- delik
isim Dar, küçük açıklık"Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu." - Y. Atılgan
- cezaevi
isim Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı, hapishane, mahpushane, dam, kodes, mahbes
- hapis
isim Bir yere kapatıp salıvermeme
- tutukevi
isim Tutukluların kapatıldığı yer, tomruk, dam (I), tevkifhane
- hapishane
isim Cezaevi"Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı." - T. Buğra
- hapsetmek
-i, -e Bir suçluyu hapishaneye koymak
- zindan
isim Tutuklu veya hükümlülerin içine konulduğu kapalı yer
- tevkifhane
isim Tutukevi"İstanbul tevkifhanesinde, yedi küsur yıldır yatan, yetmiş yaşında, kalbi yağmur suyu kadar berrak ve temiz bir insan vardı." - N. F. Kısakürek
- kodes
isim Cezaevi
- mahpushane
isim Cezaevi"Mahpushane idare etmek, mıntıka karakolunda komiserlik yapmaya benzemiyordu." - K. Korcan
- hapsetmek. prison breaker hapishane kaçağı. put in prison hapsetmek.
- tutukevi, cezaevi, hapishane