- ücret
isim, ekonomi İş gücünün karşılığı olan para veya mal"Ücret hizmet mukabilidir. Ne yapıyorsun ki sana para verelim?" - N. Hikmet
- değer
isim Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor." - Halikarnas Balıkçısı
- değer biçmek
bir şeyin değerini belirtmek, bir şeye değer koymak"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor." - Halikarnas Balıkçısı
- fiyat
isim Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha"Fiyatı her ne ise derhâl tediye ederim." - N. Hikmet
- paha biçmek
değerini tahmin etmek veya belirlemek
- kıymet
isim Değer"Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum." - R. E. Ünaydın
- bedel
isim Değer, fiyat, kıymet
- rüşvet
isim Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar"Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!" - Ö. Seyfettin
- karşılık
isim Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele"Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu." - H. R. Gürpınar
- paha
isim Değer, fiyat, eder
- eder
isim Fiyat, paha, değer"Bu kitabın ederi ne kadar?"
- mükafat
Kur’an-ı Kerim, 1. Ödül.
2. Değerlendirici, sevindirici davranış.
- fiyat koymak
- fiyat, eder, değer, kıymet, paha, bedel, karşılık, fiyatını belirlemek, değer biçmek, fiyat koymak