- ağır basmak
ağırlık olarak fazla gelmek"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır." "Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- hâkim olmak
buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." - A. Gündüz
- yenmek
-i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar
- başarmak
-i Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak"Birçok şeyi unutabilmeyi istediğim çok zamanlarım oldu ama bunu bir türlü başaramadım." - A. Ağaoğlu
- ikna etmek
inandırmak, kandırmak"Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum." - S. F. Abasıyanık
- yürürlükte olmak
kanun, karar, iş yapılmakta, uygulanmakta olmak"Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi." - F. R. Atay
- âdet olmak
öteden beri yapılır olmak"Bayram tebriği bir güzel âdettir." - B. Felek
- üstün olmak
- üstün gelmek
- baskın çıkmak
- egemen olmak
- yaygın olmak
- galip olmak
- yenmek, üstün gelmek, baskın çıkmak, egemen olmak, hüküm sürmek, geçerli olmak