- zarar
isim Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat"Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar." - M. Ş. Esendal
- zararlı
sıfat Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr"Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir." - N. F. Kısakürek
- sakıncalı
sıfat Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu"Otel kalabalığı sakıncalı olabileceği için bir pansiyonda kalıyordu." - R. Erduran
- önyargılı
- zarar.
- muzır olma
- muzır. prejudicially önyargıyla
- zararlı surette. prejudicialness tarafgirlik