- ağır basmak
ağırlık olarak fazla gelmek"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır." "Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- hâkim olmak
buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." - A. Gündüz
- galip gelmek
yenmek, üstün gelmek"Bunlar galipler tarafından haksızca esir edilmiş vatandaşlardı." - A. Gündüz
- başlıca
sıfat En önemli, başta gelen"Eleştirme her okurun, her seyircinin başlıca hakkıdır." - N. Ataç
- en fazla
- üstün olmak
- daha çok
- faik olmak
- daha çok.
- hâkim olmak. predominatingly galip gelerek
- üstün olmak, baskın olmak, ağır basmak, hakim olmak