- öz
isim, felsefe Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı"Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti." - H. Taner
- öz
sıfat Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan"Size öz evladım gibi davranacağım." - A. Kulin
- öz
isim Dere, çay
- hulasa
Hukuk, özet
- özet
isim Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze"Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti." - T. Uyar
- özetlemek
-i Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hülasa etmek
- hulâsa.
- özet, hulasaözet