- ön
isim Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı"Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor." - A. Ümit
- üzerinde durmak
bir işe önem vermek, bir işle yakından, sürekli ilgilenmek"Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." - R. E. Ünaydın
- derin derin düşünmek
çok fazla düşünmek"Gene birdenbire kurtulmanın verdiği rahatlıkla derin derin içini çekti." - E. Şafak
- mütalaa etmek
okumak"Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu." - Ç. Altan
- gözenek
isim Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
- mesame
isim, anatomi, biyoloji Gözenek
- göz nuru dökmek
fazla emek sarf etmek
- dikkatle bakmak
- over
- zihninde tartmak
- gözünü dikmek
- eyes out çok okuyarak gözleri yormak
- göz nuru dökmek.
- gözenek derin düşünmek
- herhangi bir katı cismin üzerindeki deliklerden her biri.
- kendini vererek okumak veya çalışmak. pore one
- upon ile derin derin düşünmek