- süslü
sıfat Süsü olan, süslenmiş, bezenmiş"Geniş, süslü karyola köşede duruyordu." - M. Ş. Esendal
- gösterişli
sıfat Gösterişi olan
- görkemli
sıfat Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, debdebeli, haşmetli, ihtişamlı, muhteşem, şaşaalı, şatafatlı, tantanalı, anıtsal
- azametli
sıfat Ulu, çok büyük
- azamet
isim Ululuk, büyüklük
- saltanatlı
sıfat Gösterişli, görkemli"Saltanatlı bir üslubu vardı; yıldızlar, nişanlar içinde." - Y. Z. Ortaç
- tantanalı
sıfat Görkemli"Kılavuz birdenbire bir tarikat rehberinin tantanalı vakarını takınmıştı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- gururlu
sıfat Kendi kişiliğine önem veren, onurlu, mağrur"Hâlet Efendi akıllı, iktidarlı, cerbezeli, gururlu, insafsız, garazkâr bir adamdı." - A. Ş. Hisar
- kibirli
sıfat Kendini büyük gören, büyüklenen, gururlu"Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." - K. Tahir
- debdebe
isim Görkem"Bir Tanzimat konağının şaşırtıcı debdebesi içinden bu küçük eve düşmüştü." - A. H. Tanpınar
- tumturaklı
sıfat Anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ancak kulağa hoş gelen, gösterişli"Yüzlerce garson ve aşçı, adları tumturaklı aşlar pişiriyorlardı." - Halikarnas Balıkçısı
- kendini beğenmiş
- azametli tavırlar
- debdebeli. pompousness tantana
- ihtişam. pompously gururla.
- özünü beğenmiş, havalara giren, ağdalı, cafcaflı, tumturaklı