-  etli sıfat İçinde et bulunan  
-  toplu sıfat Topu olan"Toplu tabanca."  
-  birden zarf Bir defada  
-  dolgun sıfat Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış"Dolgun yastık."  
-  baş aşağı isim İniş  
-  etine dolgun sıfat Şişman sayılmayan, balıketinde  
-  açıkça zarf Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre"Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış." - Y. N. Nayır  
-  besili sıfat Semiz, semirtilmiş"Avludan atlar geçmeye başladı. Hepsi besili ve bakımlı idi." - T. Buğra  
-  kabaca sıfat İrice, büyükçe  
-  semiz sıfat Şişman"Semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir." - F. R. Atay  
-  tombul sıfat Yuvarlak"Altı tombul, boynu ince boş likör şişesi koltuğun dibinde duruyordu." - Ç. Altan  
-  şişmanlatmak -i Şişmanlamasını sağlamak, şişman duruma getirmek"Hasan Ağa dal gibi kızı şişmanlatmak için elinden geleni yapmıştı." - S. F. Abasıyanık  
-  tıknaz sıfat Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız"O yuvarlak ve dazlak kafalı, top sakallı, tıknaz bir adamdı." - Y. K. Karaosmanoğlu  
-  şişmanca sıfat Biraz şişman"Aşağı bahçe kapısından bir kolunda kızı, bir kolunda torunu şişmanca bir yaşlı kadın sallana sallana gelir." - B. Felek  
-  tombulluk isim Tombul olma durumu  
- balık etinde
- birdenbire düşürmek
- düşme sesi
- "pat" diye oturmak
- . birdenbire düşerek
- baş aşagı.
- bir denbire düşüş veya dalış
- birdenbire ortaya atmak
- her bakımdan yardım etmek
- tombulluk.
- tıknaz, dolgun, tombul, semiz, gözlenilmeden, gafleten, ansızın düşmek, özünü basmak
- şişmanlamak. plumpness dolgunluk
- “pat” diye oturmak