- kırılma
isim Kırılmak işi"Ancak diyince şu bilmem ne kulübüyle bilmem ne kulübünün son maçlarındaki kafa, kol, bacak kırılmasından söz açacağımı sanmayınız." - N. Hikmet
- incitmek
-i İncinmesine yol açmak"Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim." - A. Gündüz
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- tahrik etmek
cinsel isteği, duyguları uyandırmak, artırmak
- incinme
isim İncinmek işi"Küpeli Hafız bize baba mirasıdır, incinmesinden haberim olmalı." - M. N. Sepetçioğlu
- darıltmak
-i Darılmasına sebep olmak
- hatırını kırmak
üzmek, gücendirmek
- darılma
isim Darılmak işi"Mamafih hiç kimseye de darılmaya hakkım yoktu." - K. Bilbaşar
- içerleme
isim İçerlemek işi
- güceniklik, kırgınlık, gücendirmek, incitmek, gururunu kırmak
- kendini bir şey zannetmek.
- kışkırtmak. pique oneself övünmek