- dini bütün
sıfat, din b. (***) Dinine çok bağlı, inancı sağlam olan, dinin buyruklarını eksiksiz yerine getiren"Dini bütün gelin isterim ben." - A. Kulin
- sofu
sıfat Dinin buyruk ve yasaklarına bütünüyle uyan (kimse)
- sahte
sıfat Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmece"Köylü kadınlar boyunlarında sıra sıra sahte altınlar... taşırlardı." - Y. K. Beyatlı
- dindar
sıfat, din b. (***) Din inancı güçlü, din kurallarına bağlı (kimse), mütedeyyin"Dualarında hep hayırlı, dindar evlat isterdi." - Ö. Seyfettin
- dindarlık
isim Dindar olma durumu, mütedeyyinlik
- mütedeyyin
sıfat, din b. (***) Dindar
- bağnaz
sıfat Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik
- yobaz
sıfat Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse)"Bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız." - A. Gündüz
- salih
Kur’an-ı Kerim, 1. İyi, güzel, düzgün, faydalı, hayırlı.
2. Dinin emir ve yasaklarına uygun hareket eden, sorumluluk bilinci taşıyan, inancı ile ameller arasında uygunluk bulunan samimi mümin.
3. İnancında, niyetinde, sözlerinde, davranışlarında dosdoğru olan ve hayatında doğruluğu benimseyen kimse.
- imanı bütün
- Allaha saygı gösteren
- takva ehli