- kopya
isim Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- film
isim Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit
- sinema
isim Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
- çizim
isim Çizme işi
- görüntü
isim Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet
- fotoğraf
isim Çeşitli araç ve malzeme kullanarak görüntüyü özel bir yüzey üzerinde sabitleme
- hayal etmek
bir şeyi zihinde tasarlayıp canlandırmak, hayallemek"Mustafa Kemal hayallerin değil hakikatlerin adamı idi." - F. R. Atay
- suret
isim Görünüş, biçim"İnsan suretinde bir ağaç."
- resim
isim Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri"Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - T. Buğra
- düşünmek
-i Aklından geçirmek, göz önüne getirmek"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- resmetmek
-i Bir şeyin resmini çizmek
- canlandırmak
-i Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak
- tablo
isim Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim"Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım." - H. C. Yalçın
- betimlemek
-i Bir nesnenin, kendine özgü niteliklerini tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatmak, tasvir etmek"Şair, bu kayığı bize şöyle betimleyecektir." - S. Birsel
- çizmek
-i Çizgi çekmek
- tasavvur etmek
zihinde canlandırmak, göz önüne getirmek
- tanımlamak
-i Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtmek ve açıklamak, tarif etmek
- yazı tahtası
isim Okullarda üzerine yazı yazılan, genellikle kara tahta
- tarif
isim Tanım"Tarife kalkma bizi / Ne şuyuz ne de buyuz / Adem denen denizi / Arayan birer suyuz" - E. B. Koryürek
- figür
isim Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- imaj
isim İmge"Ondan daha saygın, daha yakışıklı ve etkili bir şef imajı bulmak zordu." - H. Taner
- foto
isim Işık
- tasvir
isim Betimleme"Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi." - A. H. Müftüoğlu
- timsal
isim Simge"O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor." - M. Ş. Esendal
- tanımlama
isim Tanımlamak işi, tarif etme
- portre
isim Bir kimsenin yağlı boya, sulu boya, kara kalem vb. bir yolla yapılmış resmi"Biri ötekinin portresini yapıyor, biri kitap okuyor ve öteki notlar alıyor." - P. Safa
- betimleme
isim Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir
- karatahta
- filim