- razı etmek
kabul ettirmek"Doğrusu ben ne güzelliğimin ne de ilmimin kimsenin ağzına düşmesine razı değilim." - E. İ. Benice
- aklını çelmek
niyetinden, kararından caydırmak
- kandırmak
-i Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek"Beni kendisiyle yalnız bırakmaya ve geceyi beraber geçirmeye kandırmak istiyor." - E. İ. Benice
- ikna etmek
inandırmak, kandırmak"Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum." - S. F. Abasıyanık
- inandırmak
-i, -e İnanmasını sağlamak"Annem, içerken babama kesinlikle karışılmaması gerektiğine kendini de inandırmıştı beni de." - E. Şafak
- ikna
isim Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma"Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum." - S. F. Abasıyanık
- gönlünü yapmak
- ikna edilebilir
- ikna etmek, inandırmak