- ayak diremek
bir düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak
- daim olmak
sürekli olmak, sürüp gitmek, devam etmek
- üzerinde durmak
bir işe önem vermek, bir işle yakından, sürekli ilgilenmek"Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." - R. E. Ünaydın
- sürmek
-i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek
- inatçı
sıfat Ayak direyen, inat eden, anut, muannit, direngen"Akşam ezanı sokaktaki çocukların inatçı, oyunbozan çığlıklarını bastırıyor." - İ. Aral
- sürdürmek
-i Sürme işini yaptırmak"Parmaklıklara boya sürdürdü."
- devam etmek
başlanmış bir iş sürmek
- inat etmek
direnmek, diretmek, ayak diremek"Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." - T. Buğra
- kalmak
nsz Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." - T. Buğra
- devam
isim Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme
- üstelemek
nsz Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek"Almazlandım gerçi ama üsteleyip elime para bile sıkıştırdı." - M. Kutlu
- ısrar etmek
bir konuda, bir düşüncede sürekli direnmek, ayak diremek"Ben hiçbir yerde yemeğe bu kadar ısrar görmedim." - F. Otyam
- inadı tutmak
çok direnmek"Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." - T. Buğra
- inatla
zarf Ayak direyerek"Gene de her ikimiz de inatla sarıldık kendi aldatmacamıza." - E. Şafak
- devamlı olarak
- sebat etmek
- üzerinde durarak
- ısrar inat
- ayak diremeye başlamak
- devam etme. persistent ısrar eden
- devamlı olarak.
- devamlı. persistently ısrarla
- inat etmek, ısrar etmek, vazgeçmemek, üstelemek, sürmek, sürüp gitmek, devam etmek, kalmak
- sebat etmek. persistencei sebat