- karıştırmak
-i, -e Karışma işini yaptırmak
- şaşırtmak
-i Şaşırmasına sebep olmak"İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi." - A. H. Çelebi
- allak bullak etmek
karmakarışık bir duruma getirmek"Memleket zaten ayol, baksana allak bullak / Sen de hissinle yürürsen batarsın mutlak" - M. A. Ersoy
- hayrete düşürmek
- zihnini karıştırmak
- şaşırtmak, kafasını karıştırmak
- muğlak bir hale getirmek.