- içinden geçmek
düşünmek, aklından geçmek"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan
- nüfuz etmek
bir şeyin içine işlemek, geçmek
- yayılmak
nsz Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak
- bütünlemek
-i Eksiksiz duruma getirmek, tamamlamak
- sızmak
-den İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak"Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar." - S. Birsel
- içinden geçme
- mesamatını doldurup geçmek
- içine geçip yayılma. per mill binde nispeti.
- içine geçip yayılmak. permea'tion nüfuz etme