- Az
sıfat Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı"Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu." - B. R. Eyuboğlu
- kıt
sıfat İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol karşıtı"O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı." - A. Gündüz
- yoksul
sıfat Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, varlıksız, variyetsiz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı"O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş." - E. Şafak
- fakir
sıfat Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı"En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir." - F. R. Atay
- cimri
sıfat Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
- hasis
sıfat Cimri"Hasis kadın tozu dumana katar, kıyameti koparır." - P. Safa
- pinti
sıfat Aşırı derecede cimri, hasis
- pintilik
isim Cimrilik"Sen kardeşinin, eniştenin ne pintiliğini gördün?" - N. Cumalı
- tamahkâr
sıfat Açgözlü"Bu kadın kadar tamahkâr bir insana ömründe rast gelmedi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- pintilik.
- fakir. penuriously cimrilikle
- tamahkârca. penuriousness hasislik
- yoksul, fakir, cimri, kıt