- göz atmak
kısa bir süre, fazla dikkat etmeden bakıvermek
- gözetlemek
-i Birine veya bir şeye gizlice bakmak, dikizlemek"Arkalarından bakarken birilerinin de beni gözetlediğini sandım bir an." - E. Şafak
- gözlemek
-i Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
- gözetleme
isim Gözetlemek işi, dikiz, dikizleme, erkete"Çömeldiği yerden gizli gizli cevizlerin altını gözetlemeye başladı." - O. C. Kaygılı
- dikizlemek
-i Gözetlemek
- gizlice bakmak
- dikizlemek, röntgenlemek, dikizleme, röntgen
- göz atma
- göz atma.