- can vermek
ölmek
- vefat etmek
ölmek"Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti." - A. H. Çelebi
- ruhunu teslim etmek
ölmek
- ölmek
nsz Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek"Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz." - E. M. Karakurt
- gebermek
nsz Sevilmeyen bir kişi ölmek"Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim." - S. F. Abasıyanık
- rahmetli olmak
ölmek"Ben, rahmetli pederden miras kalan bakkal dükkânını işletirim." - A. Ümit
- göçmek
-den, -e Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek"Selanik elden çıkınca ailesi İzmir'e göçmüştür." - A. İlhan
- ebediyete intikal etmek
ölmek"Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı." - C. Uçuk
- ölmek, göçmek, geçmek, yok olmak
- Hakk'ın rahmetine kavuşmak
- vaktini doldurmak