- toplantı
isim Birden çok kimsenin belirli amaçlarla bir araya gelmesi, içtima"Komisyon toplantısı bitsin de görürsünüz." - M. Ş. Esendal
- görüşme
isim Görüşmek işi, mülakat, müzakere"O gün herkes sinekkaydı tıraşlıdır, cici elbiselerini giymiştir ve görüşmesini bekler." - N. F. Kısakürek
- tartışma
isim Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma"Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi." - T. Buğra
- konuşmak
nsz Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak"Çocuk daha konuşamıyor."
- mükâleme
isim Karşılıklı konuşma
- münakaşa
isim Tartışma"Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz." - N. Hikmet
- müzakere
isim Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma"Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim." - Atatürk
- görüşmek
nsz Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek"Ara sıra görüşelim."
- ateşkes devresinde düşman ile barış görüşmeleri yapmak
- toplantı, zirve toplantısı, barış görüşmesi
- özellikle düşmanla müzakere etmek.