- bağlı
sıfat Bir bağ ile tutturulmuş olan"Günlerden beri bağlı duran demir, sert bir hırıltıyla denize daldı." - Halikarnas Balıkçısı
- zorunda bırakmak
yapmaya mecbur etmek"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- zorlamak
-i Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek"Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk." - F. R. Atay
- mecbur
sıfat Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan"Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz." - R. E. Ünaydın
- mecbur etmek
zorlamak"Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz." - R. E. Ünaydın
- bağlamak, mecbur etmek
- kayıt altında
- kayıt altında.