- boyun eğmek
isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak"Ellerini bu defa boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." - A. İlhan
- itaat etmek
söz dinlemek, boyun eğmek, verilen buyruğa uymak"Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz!" - N. F. Kısakürek
- uymak
-e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."
- dinlemek
-i İşitmek için kulak vermek"Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim." - A. Ş. Hisar
- riayet etmek
uymak"Edep ve erkâna riayet lazım." - R. H. Karay
- tabi olmak
birinin kontrolü altına girmek, bir şeye veya bir kimseye bağlı olmak"Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu." - P. Safa
- söz dinlemek
- denileni yapmak
- itaat etmek, uymak, riayet etmek, denileni yapmak, söz dinlemek