- çevre
isim Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi"Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." - O. Rifat
- mahalle
isim Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri"Bir dakika sonra çığlık bütün mahalleyi ayaklandırdı." - E. İ. Benice
- yakın
sıfat Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
- yakınlık
isim Yakın olma durumu"Ayrı ayrı anlıyorum da aralarında ne yakınlık var, çıkaramadım." - M. Ş. Esendal
- konu komşu
isim Bütün komşular, birbirine yakın yerde oturan kimseler"Şimdi konu komşu camların gerisinde / Hep onu seyrediyor" - B. Necatigil
- havalı
sıfat Herhangi bir nitelikte havası olan"O murdar kokulu, ağır havalı yere..." - H. E. Adıvar
- yaka
isim Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü"Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- semt
isim Şehirde yerleşim bölgesi, yaka"Gölgesinde bir semti barındıran gürbüz bir çınarın yıldırımla vurulmasına bile güç dayanılır." - İ. A. Gövsa
- etraf
isim Yanlar, taraflar"Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler." - P. Safa
- muhit
isim Çevre, yöre, etraf"Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu." - N. Hikmet
- yöre
isim Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar
- mahal
isim Yöre (I)"Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır." - N. Hikmet
- civar
isim Yöre (I)"Civarda başka vinç bulamamışlardı." - A. Kulin
- komşuluk
isim Komşu olma durumu"Akrabalıktan öte komşuluk ilişkileri, hiç de seyrek yakınlıklar değildi." - A. Boysan
- mahalleli
isim Aynı mahallede oturan kimselerin bütünü"Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor." - P. Safa
- yakın komşular. in the neighborhood of a hundred kilo meters yaklaşık olarak yüz kilometre.