- mecburi
sıfat Zorunlu"Mecburi iniş."
- gerekli
sıfat Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza, zaruri"Bize gerekli olan şey, adamakıllı bir harita, bir de kılavuz." - H. E. Adıvar
- lüzumlu
sıfat Gerek, gerekli, lazım"Sanat eserinin mimarı şüphesiz ki eseri için lüzumlu malzemenin en iyisini kullanmayı bilen kimsedir." - A. H. Çelebi
- zorunlu
sıfat Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıztırari"Tanzimat, gecikmiş de olsa zorunlu, kaçınılmaz bir atılımdı." - N. Cumalı
- muhakkak
sıfat Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş"Yalnız muhakkak olan bir şey varsa o da, Orhan'ın bana fena hâlde âşık olduğudur." - N. Hikmet
- elzem
sıfat Çok gerekli, vazgeçilmez"Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir." - T. Buğra
- gerek
isim İcap"Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım." - N. F. Kısakürek
- lazım
sıfat Gerek, gerekli"Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım." - O. S. Orhon
- gerekmek
nsz Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek"Dünyaya bakmayı aşıp dünyayı görme noktasına ulaştığımızda neye talip olmamız gerektiğini de anlarız." - İ. Özel
- çaresiz
sıfat Çaresi bulunmayan, onulmaz"Çaresiz derdimi oğlana anlatıp dükkâna döndüm." - A. Ümit
- kaçınılmaz
sıfat İstek ve irade dışında olan"Hiç olmazsa bir yabancı dil öğrenmek çok kişi için kaçınılmaz bir yük artık." - N. Uygur
- zaruri
sıfat Zorunlu"Bu iskemlelerin böyle karşılıklı dizilmesi zaruridir." - H. F. Ozansoy
- lazım olmak
- vazgeçilmez
- gerekli, zorunlu, kaçınılmaz, vazgeçilmez