- iri
sıfat Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı"Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi." - E. Işınsu
- dev gibi
iri ve korkunç"Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur." - Y. K. Beyatlı
- canavar gibi
iri yarı, saldırgan"Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek" - F. N. Çamlıbel
- müthiş
sıfat Korkuya düşüren, korkunç, dehşetli"Aradan yıllar geçti. Hâlâ o müthiş uğultu ve çatırdamayı içimden silemedim." - N. F. Kısakürek
- anormal
sıfat Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz"Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu." - H. E. Adıvar
- iğrenç
sıfat İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh"Âdemoğulları Haliç'i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır." - B. R. Eyuboğlu
- cisim
isim Doğada element, bileşik veya bunların karışımları hâlinde bulunan, kütlesi ve ağırlığı olan, duyularla algılanabilen şey
- rezil
sıfat Alçak, aşağılık"Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" - N. Hikmet
- korkunç
sıfat Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş"Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." - H. R. Gürpınar
- kocaman
sıfat Çok iri, büyük, koca"O gece mahalleye kocaman kamyonlar geldi." - L. Tekin
- muazzam
sıfat Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman"Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." - H. E. Adıvar
- koskocaman
sıfat Çok büyük, çok iri, muazzam"O sıralarda insana hayret verecek kadar koskocaman ve sapsarı bir ay fırladı." - Halikarnas Balıkçısı
- kocaman, dev, iğrenç, rezil, adi
- çok gaddar. monstrously canavarca.