- plan
isim Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen"Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar." - H. Taner
- örnek
isim Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model"Mehmet Akif'in yetişmesi, gençlere bir örnek olarak anlatılmaya layıktır." - İ. A. Gövsa
- model
isim Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
- şekil
isim Biçim
- kalıp
isim Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç"İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir." - P. Safa
- tip
isim Aynı cinsten bütün varlıkların veya nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplayan örnek"Aynı yaşta, aynı tipte, aynı kuvvette iki güreşçi." - B. Felek
- maket
isim Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği"Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü." - R. N. Güntekin
- resim
isim Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri"Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - T. Buğra
- misal
isim Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek"Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." - F. R. Atay
- biçimlendirmek
-i Bir şeye belirli bir biçim vermek, şekillendirmek"Parmaklar artık kuvvetin değil, deli eden arzunun gücünü biçimlendiriyordu." - T. Buğra
- numune
isim Örnek"Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir." - A. Rasim
- manken
isim Genellikle modaevlerinde giysileri alıcılara gösterme işiyle görevli kimse, model
- biçe
- küçültü
- model yapmak
- taslam
- örnek tutulacak kimse
- örnek tutulmaya lâyık
- örnek, model, model, manken, kalıp, tip, model, modelini yapmak, kalıbını çıkarmak, modellik etmek, modellik yapmak