- zarar
isim Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat"Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar." - M. Ş. Esendal
- ziyan
isim Zarar"Ziyanımız, ölçülere sığmayacak kadar büyüktür." - R. E. Ünaydın
- bela
isim İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum"Kumar, toplum için büyük bir beladır."
- muzır
Zararlı"Görüyorsunuz ya iki gözüm, işsizliğin fazlası hem işverenler hem işçi arayanlar için muzırdır, iki gözüm, muzırdır doğrusu!" - N. Hikmet
- muziplik
isim Takılganlık, yaramazlık"Hem gülüyor hem sık sık bana kaçamak bakışlarla bakıyor, muziplikle göz kırpıyor." - A. Ağaoğlu
- kötülük
isim Kötü olma durumu, kemlik, şer"Bunun için iyilerle kötüleri, iyilikle kötülüğü ayırt edebilmek lazım." - N. F. Kısakürek
- felâket
Trafik ve İlk Yardım, Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela.
- şeytanlık
isim Şeytan olma durumu
- yaramazlık
isim Yaramaz olma durumu
- hasar
isim Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar"Yağmur yollarda hasara yol açtı."
- muzırlık
isim Zararlı olma, zararlı iş veya davranışlarda bulunma durumu"Sokak çocuklarını bir muzırlık yapmasınlar diye mektep çocukları gibi ikişer ikişer tabura sokarak bahçeden geçirdi." - R. N. Güntekin
- haylazlık
isim Haylaz olma durumu
- haylaz kimse
- zararlı şey
- haylazca hareket veya tavır
- yaramaz fesat
- yaramazlık, hasar, zarar