- yapı
isim Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina
- dama
isim Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun"Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya." - M. A. Ersoy
- değirmen
isim İçinde öğütme işi yapılan yer"Su değirmeni. Yel değirmeni."
- el değirmeni
isim El gücüyle çalıştırılan ve kahve, baharat vb.ni öğütmeye yarayan bir tür küçük değirmen
- imalathane
isim Ham maddeleri işleyerek piyasaya çıkacak duruma getiren iş yeri, yapımevi
- öğütmek
-i Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- fabrika
isim İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretimevi"Bir deri fabrikası her yerde yapılabilir." - Y. K. Beyatlı
- tesis
isim Yapma, kurma, temelini atma
- bina
isim Yapı"Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır." - B. Felek
- mengene
isim, teknik Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir tür alet"Yıldız, bileğimi bir mengene gibi sıktı." - A. Gündüz
- değirmende öğütmek
- değirmenden geçirmek
- doların binde biri
- makina tertibatı
- değirmen, el değirmeni, fabrika, imalathane, değirmende öğütmek,
- cendere. mill hand fabrika işçisi. mill stream değirmeni döndüren akarsu. mill wheel değirmen çarkı veya dolabı. food mill mama mengenesi
- değirmen öğütmek
- diş diş yapmak
- dövüp köpürtmek
- koyun sürüsü gibi birbirine sokularak bir merkez etrafında dönmek.
- meyva presi. go through the mill büyük zorluklar atlatmak
- sentin onda biri
- sentin onda biri.
- tecrübe sahibi olmak
- tecrübe sahibi olmak.