- dargın
sıfat Darılmış olan, küskün"Hasan Ağa büyük oğlu ile dargındı." - S. F. Abasıyanık
- darıltmak
-i Darılmasına sebep olmak
- çekişme
isim Çekişmek işi"Sizin şu çocuğa gebe kaldığınız anlaşılınca kocanızla aranızda bir çekişme olmuştu." - N. F. Kısakürek
- darılma
isim Darılmak işi"Mamafih hiç kimseye de darılmaya hakkım yoktu." - K. Bilbaşar
- küsme
isim Küsmek işi
- dargın.
- küstürmek. miffed küskün
- manasız kavga
- çekişme, dargınlık, küstürmek