- eritme
isim Eritmek işi
- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- yok olmak
ortadan kalkmak, kaybolmak
- erime
isim Erimek işi"Dışarıda karlar erimeye başlamış." - A. Ümit
- yumuşatmak
-i Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek
- yumuşamak
nsz Sertliği kalmamak, yumuşak duruma gelmek
- erimek
nsz Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek"Şeker suda erir."
- halletmek
-i Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak"Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti." - N. Hikmet
- çözülmek
nsz Çözme işine konu olmak"Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri" - F. N. Çamlıbel
- eritmek
-i Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak"Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör..." - H. Taner
- ergimek
nsz, fizik Sıcaklığı artırılmak yoluyla bir cisim katı durumdan sıvı duruma geçmek, zeveban etmek
- erimiş madde
- kalbini yumuşatmak
- mülâyimleşmek
- bir defada eritilen miktar. melt into içine karışmak. melt into tears göz yaşlarına boğulmak. melting point erime noktası. melting pot pota
- erimek, eritmek, kaybolmak
- çeşitli milletlerden kimselerin kaynaştığı memleket.