- amaç
isim Ulaşmak istenilen sonuç, maksat"Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." - A. Ümit
- değer
isim Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor." - Halikarnas Balıkçısı
- anlamlı
sıfat Anlamı olan, manalı
- anlam
isim, dil bilimi Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör
- abes
Gerçeğe, sağduyuya, akla aykırı.
- boş
sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz
- manasız
sıfat Anlamsız"Kim bilir nasıl manasız şeyler karalayıp oraya atmışım." - H. R. Gürpınar
- yorum
isim Bir yazının veya bir sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, tefsir
- önem
isim Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet"Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." - N. Ataç
- mana
isim, dil bilimi Anlam"Ne Hak buyruğun tutarsın ne kul sözün işitirsin / Hiç bilmezsin mana nedir, ne dilde çağırmak gerek" - Yunus Emre
- maksat
isim İstenilen şey, amaç, gaye, erek"Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." - R. N. Güntekin
- içerik
isim Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf"Eğitimin yalnız yöntemlerini değil, içeriğini de gözden geçirmek, düzeltmek gerekmektedir."
- gaye
isim Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç"İnsanoğlunun gayesi ölmek değil, yaşamak ve galebe çalmaktır." - M. Kaplan
- kasıt
isim Amaç, istek, maksat"Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi." - E. Şafak
- manalı
sıfat Anlamlı"Her çağın kendi idealine göre gördüğü sosyal manalı bazı rüyalar vardır." - M. Kaplan
- niyetli
sıfat Niyeti olan, niyet eden"Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi." - A. Ümit
- anlam, önem, değer, anlam, anlamlı
- maksatll