- olgun
sıfat Yenecek duruma gelmiş (meyve)"Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar." - R. H. Karay
- yetişkin
sıfat Yetişmiş, olgunlaşmış
- vade
isim Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil
- ölmüş
sıfat Ölen, ölü olan"O zaman annemin ölmüş olduğunu hatırlıyorum." - A. Ağaoğlu
- olgunlaşmak
nsz Meyve olgun duruma gelmek
- yetişmek
-e Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak"Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti." - Ö. Seyfettin
- ergin
sıfat Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş"Ergin yemiş. Ergin ekin."
- tamamen
zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin
- tamam
sıfat Bütün, tüm"Paranın tamamını verdim."
- kâmil
sıfat Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel
- reşit
sıfat, hukuk Ergin
- erişkin
sıfat, biyoloji Beden gelişimi tamamlanmış olan, kâhil
- olmak
nsz Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak"En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu." - S. F. Abasıyanık
- gelişmek
nsz, biyoloji Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak"Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." - S. F. Abasıyanık
- mantıklı
sıfat Mantığa uygun, akla uygun, mantıksal, mantıki, lojik"Mantıklı söz."
- erginleşmek
nsz Ergin bir duruma gelmek, reşit olmak
- oldurmak
-i Olmasını sağlamak
- olgunlaştırmak
-i Olgun duruma getirmek
- kemale ermiş
- kemale ermek
- vadesi gelmek
- tekamül etmek
- olgun, mantıklı,
- iyi hazırlanmlş
- kemale erdirmek
- olgun erişkin reşit
- olgunlaşmlş