- cila
isim Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik
- şöhret
isim Ün"Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." - R. H. Karay
- lamba
isim Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet"Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü" - E. B. Koryürek
- parıltı
isim Parıldama, göze çarpan parlaklık"Pamuk için için yanıyor, zaman zaman küçük parıltılar çıkarıyordu." - A. Kutlu
- parlaklık
isim Parlak olma durumu, revnak"Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu." - A. Kutlu
- fer
isim Parlaklık, aydınlık
- görkem
isim Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa
- avize
isim Tavana asılan, şamdanlı, lambalı, cam veya metal süslü aydınlatma aracı"O günlerde avize filan gibi şeyleri görmek değil duymamıştık bile." - A. Kutlu
- Sanat, Parlaklığın, ışıklılığın çeşitlemeleridir.
- parlaklık, parıltı